Son bir haftadır SÜLEYMAN BAŞTUGAN adlı yusufiyeli ülküdaşımızın düçar olduğu kanser hastalığının yanısıra açlıklada düçar olduğunu üzüntüyle öğrenmiş bulunmuktayız.
12 eylül ihtilalinde tutuklanıp cezaevine konulan ve 16 yaşında olduğu için idam edilemeyen bu yusufiyeli ülküdaşımız şimdilerde yakalanmış olduğu kanser le savaşırken,açlıklada savaşıyormuş aynı zamanda.Duyarlı ülküdaşlarımız ahde vefa örneği sergileyerek karınca kanaatince bu ülküdaşımıza yardım eli uzattılar.
Bir an başımdan aşağı kaynar sular döküldü.Binlerce şehidi olan bu davanın şehidlerinin geride bıraktığı evlatları acaba ne haldedirler? Arayan soran varmıdır?
Bizim mahallede Şükriye teyzemiz vardı,oğlu Ümit Beyazçavdar henüz 16 sındayken şehid olmuştu.Oğlundan arda kalan şehid olduğunda üzerindeki kanlı ceketi idi.Şükriye teyze her bayram bu ceketi sandukadan çıkarır ve onunla bayramlaşırdı.İhtilalden önce Ocak başkanları ve partiden ağabeylerimiz gelir ve hem bayramlaşır,hemde elini öper,hal hatır sorarlardı.Şükriye teyzede ziyarete gelen Ülkücüleri kendi evladını görmüş gibi sevinir ve acısını biraz olsun hafifletmek için avunurdu.
Ne zamanki Şükriye teyze hakkın rahmetine kavuştu acısı evladına kavuşunca bitti.
Binlerce şehidin kutsiyeti üzerine kurulmuş bu davanın bugünkü yönetim komutasına baktığımızda şehidlerimizin kemiklerinin sızlamasını bırakın,onları omuzlarında taşıyan o günkü ülküdaşlarımız artık kahırlarından kanser olup ölmektedir bir bir.
Bunlardan biride ocak başkanlığı yapmış rahmetlik ağabeyimdi.Anap-DSP-MHP koalisyon döneminde sağlık bakanlığına bağlı kurumda çalışırken,MHP'li sağlık müdürü tarafından bulunduğu yerden alınarak başka bir yere sürgün edilmişti.Bu olay rahmetlik ağabeyimin çok zoruna gitmiş,diğer arkadaşları bu müdürü silahla vurmaya gitmelerini yine kendisi engellemişti.ama bir zaman sonra kanser olduğunu öğrendik ve 2 ay sonrada toprağa verdik.
Ne ağabeyimin hanımı,ne çocukları,nede bizler MHP'ye ve Ülkücü harekete olan bağlılığımızdan asla vazgeçmedik.
Ama bizleri temsil ve yönetme kademesine gelenlerin ne olduğunuda artık bir bir öğreniyoruz.
Önce 9 genel başkan yardımcısının porno skandallarıyla utancımızdan yerin dibine girdik,sonra İstanbul il başkanınında bunlardan aşağı kalmadığına şahit olduk,asıl acısıda mevcut Genel Başkana ve Genel merkezi eleştirenlere hain,ajan,şucu bucu diye itham edip tehdit ederlerken ,milletvekili adaylığından istifa ettiremedikleri İhsan Barutçunun istemeyerekte olsa Ülkücü hareketin oylarıyla meclise vekil olarak girmesiydi.
İstifa eden bir genel başkan yardımcısının partinin parasıyla bir sokak kahpesine jip hediye ettiği bir hareketin yusufiyelisi bugün açlık ve kanserle ölümün pençesinde boğuşuyor.
süleyman Baştugan ülküdaşımızın bugünkü durumu hareket olarakta aynı durumdadır.
ÜLKÜCÜ HAREKET BUGÜNKÜ BASİRETSİZ VE İHANET İÇİNDEKİ 14 YILLIK LİDER VE A TAKIMIYLA KANSERE YAKALANMIŞ BİR HAREKETE DÖNÜŞMÜŞ VE BİTİRİLME NOKTASINA GELMİŞTİR.
Şehidimiz Ümit Beyazçavdarın ceketi ve annesi .
12 eylül ihtilalinde tutuklanıp cezaevine konulan ve 16 yaşında olduğu için idam edilemeyen bu yusufiyeli ülküdaşımız şimdilerde yakalanmış olduğu kanser le savaşırken,açlıklada savaşıyormuş aynı zamanda.Duyarlı ülküdaşlarımız ahde vefa örneği sergileyerek karınca kanaatince bu ülküdaşımıza yardım eli uzattılar.
Bir an başımdan aşağı kaynar sular döküldü.Binlerce şehidi olan bu davanın şehidlerinin geride bıraktığı evlatları acaba ne haldedirler? Arayan soran varmıdır?
Bizim mahallede Şükriye teyzemiz vardı,oğlu Ümit Beyazçavdar henüz 16 sındayken şehid olmuştu.Oğlundan arda kalan şehid olduğunda üzerindeki kanlı ceketi idi.Şükriye teyze her bayram bu ceketi sandukadan çıkarır ve onunla bayramlaşırdı.İhtilalden önce Ocak başkanları ve partiden ağabeylerimiz gelir ve hem bayramlaşır,hemde elini öper,hal hatır sorarlardı.Şükriye teyzede ziyarete gelen Ülkücüleri kendi evladını görmüş gibi sevinir ve acısını biraz olsun hafifletmek için avunurdu.
Ne zamanki Şükriye teyze hakkın rahmetine kavuştu acısı evladına kavuşunca bitti.
Binlerce şehidin kutsiyeti üzerine kurulmuş bu davanın bugünkü yönetim komutasına baktığımızda şehidlerimizin kemiklerinin sızlamasını bırakın,onları omuzlarında taşıyan o günkü ülküdaşlarımız artık kahırlarından kanser olup ölmektedir bir bir.
Bunlardan biride ocak başkanlığı yapmış rahmetlik ağabeyimdi.Anap-DSP-MHP koalisyon döneminde sağlık bakanlığına bağlı kurumda çalışırken,MHP'li sağlık müdürü tarafından bulunduğu yerden alınarak başka bir yere sürgün edilmişti.Bu olay rahmetlik ağabeyimin çok zoruna gitmiş,diğer arkadaşları bu müdürü silahla vurmaya gitmelerini yine kendisi engellemişti.ama bir zaman sonra kanser olduğunu öğrendik ve 2 ay sonrada toprağa verdik.
Ne ağabeyimin hanımı,ne çocukları,nede bizler MHP'ye ve Ülkücü harekete olan bağlılığımızdan asla vazgeçmedik.
Ama bizleri temsil ve yönetme kademesine gelenlerin ne olduğunuda artık bir bir öğreniyoruz.
Önce 9 genel başkan yardımcısının porno skandallarıyla utancımızdan yerin dibine girdik,sonra İstanbul il başkanınında bunlardan aşağı kalmadığına şahit olduk,asıl acısıda mevcut Genel Başkana ve Genel merkezi eleştirenlere hain,ajan,şucu bucu diye itham edip tehdit ederlerken ,milletvekili adaylığından istifa ettiremedikleri İhsan Barutçunun istemeyerekte olsa Ülkücü hareketin oylarıyla meclise vekil olarak girmesiydi.
İstifa eden bir genel başkan yardımcısının partinin parasıyla bir sokak kahpesine jip hediye ettiği bir hareketin yusufiyelisi bugün açlık ve kanserle ölümün pençesinde boğuşuyor.
süleyman Baştugan ülküdaşımızın bugünkü durumu hareket olarakta aynı durumdadır.
ÜLKÜCÜ HAREKET BUGÜNKÜ BASİRETSİZ VE İHANET İÇİNDEKİ 14 YILLIK LİDER VE A TAKIMIYLA KANSERE YAKALANMIŞ BİR HAREKETE DÖNÜŞMÜŞ VE BİTİRİLME NOKTASINA GELMİŞTİR.
Şehidimiz Ümit Beyazçavdarın ceketi ve annesi .