10 Ekim 2011 Pazartesi

Bugün yine saraydaydım,ingiltere Başbakanı David Cameroon ve prens williams beni yemeye çağırdı.Sarayda yürürken birde ne göriyim,Charles hayalet kovalıyor,allah allah sarayda neler oluyorda haberimiz yokmuş dedim,az daha gittim baktımki Kraliçe elizabeth 5 çayında kokonalarla sallama çay içiyor,allahtan yanımda rize çayını getirdim,bana dediki şu kokonaları bi yollıyım yanındayım dedi,neyse williamsla cameroonun olduğu odaya girdim,hemen sarıldılar,hoş geldin,boş gelmedin muhabbetleri başlamadan,saray hizmetlisi corca rize çayını uzattım,tavşan kanı olsun dedim,oda bana Reis,tavşan kanı olmazsa başıma gelecekleri biliyorum dedi,mermiden hızlı kaçamayacağıma göre çaylar tavşan kanı olacak dedi ve uygun adım gitti,Çaylar demlene kadar bizde muhabbete koyulduk.Cameroon bana dediki,ey yüceler yücesi,bilgeler bilgesi,Cemal reis,arabadaki freni,gemideki dümeni,dünyada olup biteni senden sormak,senden feyz almak bizim için onurdur dedi,bende onlara dönerek,-ey benim,fanatik,hayran ve bir o kadarda nankör fanlarım,kardan beyaz,gülden nazik ,pamuktan yumuşak ellerinizden 150 beygir gücüyle sıkar,halden ve hatırdan,beş on satırdan diyerek mevzuya koyulduk.Bu günkü sohbetimizin ana konusu "füze kalkanı" idi.Bana ne olur dediler?
Bende bakın tayyip kasımpaşalıdır,kolpacının kralıdır,ustasıda haliçteki şimon dur,şimon efendide sümüklü eminenin yandan çarklı babalığıdır.diyince hayretler içinde kaldılar.Cameroon bana döndü,hani tayyip israil düşmanıydı,israille ilişkileri kopardı ya diye afallayarak sordu,bende Turistik ilişkileri kesti,askeri ve ticari ilişkiler kesintisiz devam ediyor,bakın dedim bu füze kalkanı varya,nereden kumanda edilecek? Almanyadan,bu füzeler İsraili korumak için kurulacak.Cameroon da şaşkınlıkla peki bu seyru sefer ne iş diye sordu.Bak dedim cameroon 12 senedir TSK bir tane hucumbot almadı,alsa ne olacak,bütün amiraller hasdalda,silivride.
Farzetki sefere çıkacak bu savaş gemileri,savaşacak gemisimi var T.C. devletinin? sahil güvenlik botlarıyla seyrü sefer değil,ancak seyrü sefaya çıkarsın,boğazdan açılıp çanakkaleye varmaz o gemiler,diyince hayrete düştüler.williams kendini tutamayarak" harbi kolpaymış bu tayyip" demekten kendini alamadı.
muhabbet koyulaştı,tavşan kanı çaylar içildi ve sonlara doğru williamsa evlilik nasıl gidiyor diye sordum,oda bütün nasihatlerini bir bir uyguluyorum dedi,bende bak william,erkeğin kalbine giden yol boğazından geçer,kadının kalbine giden yol,çantacıdan geçer dedim.tek taş yüzük,mücevher,elmas fasa fiso,kadının gönlünü alan en güzel hediye çantadır diyince,ey cemal reis,senin hayranın olmak,senden feyz almak ,ulvi görüşlerinden faydalanmanın şerefine herkes nail olamaz,bu yüzden kendimi bahtiyar hissediyorum dedi.bende ona,çakmaları daha ucuz,birebir aynı,tayyipte bolca var,onların mahallede bu işi yapıyordu zamanında diyince,williamın gözlerinin içi güldü.
saraydan çıkarken dışarda toplanan kalabalık,İngiltere seninle gurur duyuyor,Cemal reis sen bizim herşeyimizsin sloganları sarayı inletiyordu

Sarayda Davet !

Bugün yine saraydaydım,İngiltere Başbakanı David Cameron ve prens williams beni yemeye çağırdı.Sarayda yürürken birde ne göriyim,Charles hayalet kovalıyor,allah allah sarayda neler oluyorda haberimiz yokmuş dedim,az daha gittim baktımki Kraliçe elizabeth 5 çayında kokonalarla sallama çay içiyor,allahtan yanımda rize çayını getirdim,bana dediki şu kokonaları bi yollıyım yanındayım dedi,neyse williamsla cameroonun olduğu odaya girdim,hemen sarıldılar,hoş geldin,boş gelmedin muhabbetleri başlamadan,saray hizmetlisi corca rize çayını uzattım,tavşan kanı olsun dedim,oda bana Reis,tavşan kanı olmazsa başıma gelecekleri biliyorum dedi,mermiden hızlı kaçamayacağıma göre çaylar tavşan kanı olacak dedi ve uygun adım gitti,Çaylar demlene kadar bizde muhabbete koyulduk.Cameroon bana dediki,ey yüceler yücesi,bilgeler bilgesi,Cemal reis,arabadaki freni,gemideki dümeni,dünyada olup biteni senden sormak,senden feyz almak bizim için onurdur dedi,bende onlara dönerek,-ey benim,fanatik,hayran ve bir o kadarda nankör fanlarım,kardan beyaz,gülden nazik ,pamuktan yumuşak ellerinizden 150 beygir gücüyle sıkar,halden ve hatırdan,beş on satırdan diyerek mevzuya koyulduk.Bu günkü sohbetimizin ana konusu "füze kalkanı" idi.Bana ne olur dediler?
Bende bakın tayyip kasımpaşalıdır,kolpacının kralıdır,ustasıda haliçteki şimon dur,şimon efendide sümüklü eminenin yandan çarklı babalığıdır.diyince hayretler içinde kaldılar.Cameroon bana döndü,hani tayyip israil düşmanıydı,israille ilişkileri kopardı ya diye afallayarak sordu,bende Turistik ilişkileri kesti,askeri ve ticari ilişkiler kesintisiz devam ediyor,bakın dedim bu füze kalkanı varya,nereden kumanda edilecek? Almanyadan,bu füzeler İsraili korumak için kurulacak.Cameroon da şaşkınlıkla peki bu seyru sefer ne iş diye sordu.Bak dedim cameroon 12 senedir TSK bir tane hucumbot almadı,alsa ne olacak,bütün amiraller hasdalda,silivride.Farzetk
i sefere çıkacak bu savaş gemileri,savaşacak gemisimi var T.C. devletinin? sahil güvenlik botlarıyla seyrü sefer değil,ancak seyrü sefaya çıkarsın,boğazdan açılıp çanakkaleye varmaz o gemiler,diyince hayrete düştüler.williams kendini tutamayarak" harbi kolpaymış bu tayyip" demekten kendini alamadı.
muhabbet koyulaştı,tavşan kanı çaylar içildi ve sonlara doğru williamsa evlilik nasıl gidiyor diye sordum,oda bütün nasihatlerini bir bir uyguluyorum dedi,bende bak william,erkeğin kalbine giden yol boğazından geçer,kadının kalbine giden yol,çantacıdan geçer dedim.tek taş yüzük,mücevher,elmas fasa fiso,kadının gönlünü alan en güzel hediye çantadır diyince,ey cemal reis,senin hayranın olmak,senden feyz almak ,ulvi görüşlerinden faydalanmanın şerefine herkes nail olamaz,bu yüzden kendimi bahtiyar hissediyorum dedi.bende ona,çakmaları daha ucuz,birebir aynı,tayyipte bolca var,onların mahallede bu işi yapıyordu zamanında diyince,williamın gözlerinin içi güldü.
saraydan çıkarken dışarda toplanan kalabalık,İngiltere seninle gurur duyuyor,Cemal reis sen bizim herşeyimizsin sloganları sarayı inletiyordu